internet Reklam Dunyasi

Ana Sayfa Web Sayfasi Yapilir hakantok VOLKSWAGEN 1303 kapak fotograflari is basvurusu yap Dugun Gelenekleri hakantok hakantok Ankara Tanitim Fenerbahce  Burclar  istanbul plajlari ilginc oteller dünya plajlari Ankara Tanitim Otel Adresleri Tuz Gölü Turizm Türkiye Tanitalim Ankara Havuzlar Blog Kpss Test Kpss Test 2 Kahve Fali Taxi Telefonlari Ozel Telefonlar Kaybolan Meslekler Antik Kentler Sehitlerimiz Gezelim Gorelim TBMM Gezici Rehber Anadol STC Memur Haberleri Nostalji Anilar Alocular  Gundem  Otel ik Turk Starlar Dini Sozluk 1 Dini Sozluk 2 Ozturkce  Reklam Alinir Marka Hikayeleri Site Maps Kangal  Turizm Tanitim Evlenmek istiyorum Gida Teroru Yerli Araba iletisim Bilgilerim Twitter Takipci Ek Gelir israil Boykot Yerel Medya Aile  Derin Haber Edebsizlik Teror Siyaset Aile  Yolsuzluk Askerlik-Sehitlik Hz Muhammed Asti ANKARA Jigolo Servisi



www.cvim.9k.com  www.bizekatilin.20m.com  www.hakantok.9k.com  www.hakantok.4mg.com  www.bizekatilin.s5.com  www.hakantok.itgo.com  www.bizekatilin.tr.gg  www.hakantok.bz.tc  www.1973.2itb.com www.hakantok.8m.com  www.etimesgut.20fr.com  www.etimesgut.1colony.com  www.hakantok.8m.net  www.etimesgut.freewebspace.com  www.hakantok.freehosting.net  www.hakantok.4t.com  www.hakantok.iwarp.com  www.28121973.tr.gg  www.hakantok.20m.com  www.hakantok.gqnu.net www.bekarlik.8k.com

Sitelerimi her gün 100'lerce kişi geziyor

Her Türlü Reklamlarınız Alınır  hkntk09@gmail.com

Fbml & Html Kodlarý Ýçin Týklayýnýz !
Fbml & Html Kodlarý Ýçin Týklayýnýz !
Fbml & Html Kodlarý Ýçin Týklayýnýz !




Kürkçüler Köyü olarak da bilinen Ekincik, Marmaris ile Dalyan arasında çok özel bir koy. Kalabalık tatil merkezlerinden kaçan tatilzedelerin huzur bulmak, dinlenmek için adeta sığındıkları Ekincik, aynı zamanda Mavi yolculuk rotalarının vazgeçilmez duraklarından. Ekincik’in ünü dünyada bile öylesine yayılmış durumda ki; beklemediğiniz bir anda dünyaca ünlü bir film yıldızı ile karşılaşabilirsiniz. Prenses Caroline’den Prens Charles’a, basın imparatoru Robert Maxwell’den dünyaca ünlü sanatçı Sting’e, ünlü aktris Pamela Sue Anderson’dan ünlü aktör Dustin Hoffman’a kadar pek çok tanınmış kişi Ekincik meraklıları arasında yer alıyor.
Tersane Adası
Tersane Adası, Fethiye Körfezi’ndeki en büyük ada. Derin bir kanaldan geçerek ulaşılan kış limanı, özellikle Osmanlı döneminde kullanılan eski bir tersanenin ve başka yapıların kalıntılarıyla dolu. Adanın doğu tarafındaki demirlemeye elverişli ve korunaklı diğer koy, yaz limanı adıyla biliniyor. Tarihsel kaynaklara göre ada geçmişte Telandria ismiyle iskan edilmiş. Burası, Bizans döneminde de denizcilerin Fethiye Körfezi’ndeki en güvenli sığınaklarındanmış. Tıpkı Kaya Köyü’nde olduğu gibi, Lozan Anlaşmasından sonra, 1922 mübadelesiyle boşaltılarak, sakinleri Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmış. Geceleme ve yüzme molası için Tersane Adası, körfezin vazgeçilmez yerlerinden.
Ağa Limanı
Fethiye Körfezi’nin Kurtoğlu Burnu’na yakın ucu, demirlemekten zevk alacağınız ikiz koylardan oluşuyor. Ağ Limanı, dinlenmek, yüzmek, balık avlamak ya da karada yürüyüş yapmak için son derce elverişli özelliklere sahip. Koyun hemen arkasındaki yumuşak patikayı izleyerek, yaklaşık bir saatlik yürüyüşle Likya'nın antik Lydae kentine ulaşabiliyorsunuz. Aynı patikadan devam edip tepenin diğer yamacından aşağıya iniğiniz vakit karşınıza, Kleopatra Hamamı diye bilinen Manastır Koyu çıkıyor.
Sarsala Koyu
Dalaman’a 12 kilometre uzaklıkta, korunaklı ve sakin bir yer olan Sarsala Koyu, mavi yolculuğa çıkan tekne ve yatların duraklarından. Çamlarla denizin kucaklaştığı, hiç bir yapılaşmanın olmadığı tertemiz deniz ve kumsala sahip koyun tepelerindeki manzara muhteşem.
Bedri Rahmi Koyu
Bedri Rahmi Koyu, Fethiye Körfezi’nde Tersane Adası'nın hemen karşısında yer alıyor. Taşyaka ve Likya Koyu isimleri ile de bilinen koy, doğal güzelliği ve tarihsel dokusu nedeniyle mavi yolcuların en sevdiği duraklardan. Türk yazınının ve resim sanatının değerli ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 1973 yazında yakın dostları ile birlikte çıktığı mavi yolculuk sırasında, üzerine bir balık resmi çizdiği kocaman bir kaya, bugün de bütün güzelliği ile koyun girişindeki su kaynağının hemen yanında mavi yolcuları selamlıyor. Yörede “Balıklı Taş” olarak adlandırılan bu muhteşem resim nedeniyle koy, büyük ustanın adıyla anılıyor. Bedri Rahmi Koyu, rüzgarlara karşı korunaklı ve demirlemeye çok elverişli bir yapıya sahip. Koyun arkasındaki tepeleri kaplayan çam ve zeytin ormanı ile zakkum çiçekleri, küçük kumsal ve turkuaz renkli sularla bütünleşerek fantastik bir görüntü yaratıyor. Ağaçların ve kayaların arasında saklanmış gibi duran güvercin yuvası tipindeki basit mezarlar ve ev tipi kaya mezarları; koyun doğal güzelliğini tamamlayan arkeolojik ve tarihsel süsler.
Yassıca Adaları
Bazı denizcilik haritalarında Jessica Adaları olarak da yer alan bu adalar gurubu, Göcek Limanı’na en yakın demirleme yeri. Yassıca Adaları, Fethiye Körfezinde en romantik günbatımını fotoğrafını alabileceğiniz yerlerden arasında yer alıyor. Çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplanmış irili ufaklı adaların hemen önünde korunaklı ve sığ koylar, su sporları meraklılarına olanak sağlıyor. Yassıca'ların yanındaki Hacı Halil Adası ve Şeytanlı Ada’da, demirlemek için alternatif koylar bulunuyor.
Göcek
Sayısız ve birbirinden güzel koyların bulunduğu Fethiye körfezinin Göcek bölümü, yatlar ve mavi yolculuk teknelerinin en gözde yeri. Göcek, aynı zamanda Türkiye’nin en lüks marinalarına sahip. Burada, yatlar için her türlü servisin verildiği üç marina yer alıyor. Şu anda hizmet veren marinaların ikisi Göcek merkezinde ve diğeri ise Simavi Koyu olarak adlandırılan yerde. Göcek koyları ve adaları, dünya ve Türkiye " sosyete "sinin buluşma noktası... Göcek’te turizm hemen hemen marina çevresinde yaşanıyor dense yeridir. Lokantalar ve alışveriş mağazaları hep iskele çevresinde sıralanıyor. Yürüyüş yolu, oturma grupları ve çevre düzenlemesiyle Göcekliler ve yerli-yabancı turistler denizle iç içe... ,Fakat Göcek içinden denize girilebilecek uygun plaj yok. Biraz ilerleyip 7 kilometre öteye gidecek olursanız, sakin tertemiz kıyılara rastlayabilirsiniz. Her türlü deniz sporuna imkan tanıyan Göcek çevresindeki durgun denizde, Dalyan ve Köyceğiz'den gelen Nil kaplumbağasına da rastlanıyor.
Gemile Adası
Fethiye'ye 9 kilometre uzaklıktaki Gemile Adası, Mavi Tur teknelerinin uğrak yerlerinden. Ortaçağ’da Sybola adıyla bilinen Ölüdeniz Havzası içinde yer alan Gemile veya Aya Nikola Adası, zamanında Avrupa ve Doğu Akdeniz ülke ticaret ve seyahat gemilerinin uğrak yeri haline gelerek, bir hac merkezi halini almış. 
















 

Gökova Körfezi’ne doğru Köyler ve Koylar

Mazı

Billur gibi tertemiz bir denizi, henüz imara açılmamış, yemyeşil doğası, anıt ağaçları ve anıt kayaları ile Bodrum’un yanıbaşında bakir bir köy Mazı. Bodrum’a bu kadar yakın olup da nasıl diğer koyların aksine böyle bakir kaldığını merak edebilirsiniz. 25 yıldır yapılamayan yolu sonunda asfaltlanınca turizme açılan Mazı köyü; İnceyalı sahilinde güneşlenmek, Ege’nin berrak sularında kafa dinlemek ve deniz ürünleriyle beslenme kürüne girmek isteyenler için tam anlamıyla bir cennet.

Gökova sahilinde yer alan Mazı köyü, denizden gelebilecek korsan saldırılarına karşı kıyıdan daha yukarda ve denizden görülmeyecek şekilde gizlenerek kurulmuş. Köy halkının birinci derecede geçim kaynağı halıcılık. Hemen hemen her evde rastlayacağınız tezgahlarda köyün genç kızları sarı, krem, kahverengi tonlarının ağır bastığı ünlü Milas halılarını büyük bir hızla ve heyecanla dokuyorlar. Eğer halı almak istiyorsanız tam yerine geldiniz demektir. Uygun fiyatlarla halıları hem birinci elden alabilir hem de istediğiniz ölçülerde dokutmak üzere sipariş verebilirsiniz. Meraklılarına, rastgelirlerse halıların dokunduğu yünlerin, bahçelerdeki kazanlarda kaynatılarak kök boya ile renklendirilişini izlemelerini tavsiye ederiz.

Vahşi Doğa

Köy meydanında bulunan yüksek bir tepe üzerinde, belki 900, belki de 1000 yaşında bir zeytin ağacı var. Köyün yaşlıları 7-8 kuşaktır var olduğunu söylüyorlar. Kökleri kayalar arasından şaşırtıcı biçimde çıkan zeytin ağacının gövdesini 3-4 kişi kollarını açarak ancak sarabiliyor.

Öte yandan dalma merakı olanlar kayaların ilginç yapısını berrak sularda deniz gözlüğü ve şnörkelli dalışları ile seyredebilirler.

Bakir koylar

Mazı sahili yazın en sıcak aylarında bile kalabalık olmuyor. Uzun kumsal ve kayalıklar hem güneşlenmeye hem de balık tutmaya çok uygun. Sahildeki iskeleden kiralayabileceğiniz motorlarla diğer koylara gezi de yapabilirsiniz. Kara yoluyla da ulaşabileceğiniz ilk koy Feslikan.

Yalıkoyu, Akarca, Çatal, Çamlık ve Şeytan deresi koyu sonrasında ise tarihi harabelerin bulunduğu Kisebükü ören yerine geliniyor. Hamam, sarnıç, kilise gibi kalıntıların bulunduğu koy, mavi yolculuğa çıkan teknelerin vazgeçilmez duraklarından biri. Civarda bulunan koyların birkaçında dipten soğuk kaynak suları kaynıyor. Pırıl pırıl parlayan kumsallarda zakkum çiçeklerinin gölgesinde denize girmenin zevkine ise doyum olmuyor. Balıkçılarla dost olursanız onlarla beraber kalkıp sabahın ilk ışıklarında akşamdan balıkların geçiş yollarına bırakılan ağları toplamaya gidebilirsiniz.

Eğer bu sessizlikten sıkılır ve biraz harekete ihtiyaç duyarsanız, barların, diskoların ve canlı müziğin her çeşidini bulabileceğiniz Bodrum, sadece 50 km. uzaklıkta.

Mavi cenneti ararken...

Herkesin kendine sakladığı, başkalarından sakındığı sığınakları vardır. Yeşil ya da mavi cennetlere ulaşabilmek için yollar kat edilir, bir yaşam boyu en derin mavinin en dingin yeşilin peşinden gidilir. Bu yazıda Türkiye’nin en güzel koy ve kumsallarını bulacaksınız. Tüm doğallığıyla kabul ettiğiniz ve koruduğunuz sürece, mavi cennetinize bir adım daha yaklaşmış sayılırsınız.

Dünyada sadece iki yerde, güneybatı Ege’de ve Kanada’da bulunan, yağı şifa dağıtan, doğal klima özelliğine sahip günlük (sığla) ağaçlarının adını taşıyan Günlüklü Koyu, Fethiye ile Göcek’in tam ortasında büyülü bir yer. Koyun bir yanı günlük ağaçları bir yanı çam ormanlarıyla kaplı. Sahilin kumu ince, yüzerken koyda avlanmaları yasak olan ve buraya yumurtalarını bırakan lagos balıklarıyla karşılaşmanız an meselesi. Fethiye’ye 16, Göcek’e 15 km mesafedeki Günlüklü Koyu aslında özel bir koy. 200 bin metrekarelik bir alana yayılan koydaki tek yerleşim The Bay Beach Club (www.thebaybeachclub.com). Günlük ağaçlarının altında ahşap bungalovların bulunduğu tesis, havuzu, şemsiyeli ve şezlonglu kumsalı, hamakları ve özellikle sığla yağının kullanıldığı spa’sıyla, ıssız doğanın içinde lüks bir sığınak. Otelde tavuklar, horozlar, tavus kuşları ve güvercinler dolaşıyor. Gölde ise yabani ördekler ve su kaplumbağaları... Burada dalış, yelken, olta balıkçılığı, plaj voleybolu, yelken, at safari ve trekking gibi aktivite seçenekleri var. Çam ormanlarında trekking yapmak isteyenler için, işaretli patikalar bulunuyor. Ayrıca koyda 16 yat kapasiteli özel bir marina da hizmet veriyor. Buradayken; günlük ağaçlarının altındaki patikalardan yürüyün, hamakta limonata için, Sığla Gölü kıyısında kitap okuyun, civardaki koylara ve 12 Adalar’a yapılan tekne turlarına katılın, Göcek çarşıda gezin, terkedilmiş mübadele köyü Kayaköy’ü görün...

Cunda Adası’nın batısında yer alan, mavi bayraklı Ortunç, doğası ve sakinliğiyle bu bölgenin en özel koylarından. Koy, Türkiye Çevre Vakfı’nın 15 günde bir düzenli olarak yaptığı ölçümlere göre Balıkesir bölgesinin en temiz denizlerinden birine sahip. Kuzey Ege’nin bu ilk mavi bayraklı koyu, adını bu ıssız koyun tamamına hakim olan Ortunç Club’dan (www.ortuncclub.com) alıyor. Cunda Adası’nın bakir bölümünü tamamıyla içine alan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nın çam ormanlarının arasına gizlenmiş tesisin plajı müşterilerinin yanısıra günübirlik gelenlere de ücret karşılığında açık. Su sporları yapmak isteyenler için kano ve deniz bisikleti kiralama imkanının yanı sıra, dalış meraklıları için tesisin özel dalış okulu bulunuyor. Toplam 22 adaya sahip Ayvalık, dalgıçlar için keşfedilmeyi bekleyen bir bölge. Ortunç Koyu’nun çevresindeki yaklaşık 35 dalış noktasındaki mercan oluşumları ve anforalar görmeye değer. Bölge tüm dalış seviyelerine uygun. Tesis çevre duyarlılığı konusunda da öne çıkıyor. İncirden çınara, begonvilden iğdeye 45 değişik bitki ve ağaç türünden oluşan 4 bin metrekarelik alana yayılmış zengin bir peyzajla birlikte kendi arıtma tesisine ve yangın müdahale tertibatına sahip. Midilli manzaralı Taraça Bar- Restaurant’ında otelin kendi zeytinyağıyla yapılmış mezelerini ve şarabını tatmak mümkün. Ayrıca kahvaltısındaki ürünlerin birçoğu, tesisin kendi çiftliğinden geliyor. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nda orman içinden geçen 4 km’lik asfalt yol boyunca yürüyebilir ya da patikalardan adanın tepesine çıkıp Cunda manzarasını seyredebilirsiniz. Ortunç Club’ın fizyoterapi ve masaj seçeneklerinden yararlanın, civar koyları, adaları tekne turlarıyla gezin, Cunda ve Ayvalık’taki tarihi evleri, kiliseleri görün, Şeytan Sofrası’ndan günbatımını izleyin, bölgeye özgü zeytinyağını, papalinayı ve otları tadın...

Okyanusa yayılmış ada ülkeleri havasında egzotik bir ‘’resort ada’’, Ege ya da Akdeniz kıyılarında rastlanmayan bir görüntü. Dikili’nin Bademli Koyu’nda bulunan Kalem Adası, hem İzmir’in Bademli köyü kıyılarına hem de Midilli Adası’na hakim. Kalem Adası, denizin ortasında, Garip Adası ile Bademli köyü kıyıları arasında, denizcilerin sığınağı Bademli Koyu kıyılarında uzanıyor. 480 bin metrekarelik bir alana yayılıyor ve anakaraya 400 m mesafede. Midilli Adası’na ise sadece 13 deniz mili uzaklığında. Kalem Adası’na yaklaşık 45 dakikada mesafede bulunan bu Yunan adasına Dikili ve Ayvalık’tan tekneler kalkıyor. Bir adanın denizinin ne denli berrak olabileceğini söylemek gereksiz belki ama denizin dibindeki yosunlarla bu turkuaz daha da çarpıcı oluyor. Adadaki tek konaklama, tam bir ada resort atmosferine sahip Oliviera Resort Hotel (www.olivieraresort.com). Yeşilliğe, taş ve ahşap kullanımına verilen önem yerinde. İskeleler, platformlar, kumsal, bahçe hamakları, kumda tüllerle çevrili yataklar, doğal kayalıkların arasındaki beach club, avlular, deniz manzaralı lounge, teknelere hizmet veren mavi bayraklı marina, dalış kursları, geceleri yakılan kumsal ateşi ve barbekü geceleri, tesisin bir ada oteli olması konusunda donanımlı olduğunu gösteren özellikleri. Resortun özel iskelesinin bulunduğu anakarada otelin otoparkı var. Arabanızı burada bırakıp otelin özel teknesi tarafından karşılanarak üç dakika içinde adaya getiriliyorsunuz. Helikopter ya da deniz uçağıyla ulaşım da mümkün. Midilli’ye karşı günbatımında şarap için, tekneyle civar koy ve adalara yapılan gezilere katılın, Ilıca’da çamur banyosuna girin, ıssız doğal patikalarda yürüyüş yapın...

Marmaris’ten uzaklaşmak, 20 km uzağında Hisarönü gibi bir yer olunca, insana akıllıca geliyor. Arkanızı çam ormanlarına ve el değmemiş yamaçlara verip kiremit rengi kumsala ayak bastınız mı, önünüz açık... Her yanı begonviller sarmış. Japon gülleri kırmızı sarı göz alıyor. Datça yönünden Hisarönü Koyu’na gelen esinti aşırı sıcakları ve nemi engelliyor. Temiz suyunun ve nemsiz havasının astım ve kalp rahatsızlıklarına iyi geldiğine inananlar buranın müdavimleri olmuş. Kumsalın kızılı kolay rastlanır türden değil. Deniz sakin ve sığ. Mayıstan eylül sonuna kadar denize giriliyor. Koy büyük olduğundan açıkta sörf, yelkenli, katamaran yapmak, kurslara katılmak mümkün. Koyda fazla yapılaşma yok. Golden Key (www.hisaronu.com.tr), Marmaris Resort Hotel (www.marmarisresort.com), Hisarönü Oteli (www.hotelhisaronu.com) ve birkaç pansiyon var. Ayrıca Türkiye'nin en büyük çadır kamplarından biri olan Çubucak Kampı ve karavan kampları olan Evcan Kamping ile Hisar Kamping de koyun bozulmamış doğası içinde konumlarıyla güzel kamp alanları. Marmaris Resort Hotel’de dışarıdan da gelenlerin yararlanabileceği bir dalış kulübü var. Golden Key’den bisiklet kiralamak mümkün. Köy yolunda veya çevredeki patikalarda trekking yapılıyor. Ayrıca Hisarönü’nden çevreye tekne turları düzenleniyor. Kızkumu’nu, Selimiye’yi görün, Bördübet ve Amazon koylarında ormanın derinliklerinde kano yapın, civardaki koy ve adalara tekneyle gidin, Emel Sayın Koyu’nda denize girin, Hisarönü köylülerinin çam balını tadın...

Deniz bir kanal gibi çam ormanlarının içine giriyor, derinliklere doğru ilerliyor, orman gittikçe sıklaşıyor ve tam bir cangıla dönüşüyor. Datça Yarımadası’nın Gökova Körfezi'ne bakan yüzünde yer alan Bördübet, medeniyetten soyutlanmış ıssız bir koy. Yöre sakinlerine göre, bir zamanlar bu koyda saklanan İngiliz askerleri, buradaki kuşların çokluğu ve çeşitliliği karşısında şaşkınlıklarını dile getirerek buraya “bird the bed” (kuş yatağı) adını vermişler. Çam ağaçlarıyla çevrili koy, ormanlık olduğundan yazın en sıcak zamanlarda bile gölgelik ve serin. Etraf bakir, doğanın kendi sesleri duyuluyor. Özel Çevre Koruma Alanı içindeki Bördübet'te yapılaşma minimum düzeyde. 4 km mesafedeki Amazon Club’a (www.klupamazon.com) kadar, tek konaklama seçeneği dereyle denizin kesiştiği noktada, çam ağaçlarının arasında, başına buyruk bir bitki örtüsünün ve coşkun çiçeklerin arasına gizlenmiş Golden Key Bördübet (www.bordubet.com.tr). Girintili çıkıntılı koyun 1 km’lik bir kumsalı var. Hiçbir tesisin olmadığı plaja, Golden Key’nin yolu üzerindeki sapaklardan inmek mümkün. Otelinse 10 dakika mesafede sadece otel müşterilerinin alındığı, kendine özel plajı var. Derede sazanlar, su kaplumbağaları, ördekler ve kuğular geziyor. Kano ya da deniz bisikletleriyle plaja servis yapılıyor. Plajda sörf dersleri veriliyor, deniz kayağı imkânı da var. Civarda işaretlenmiş yürüyüş parkurları yok ancak trekking yapmak isteyenlere ücretli rehber temin ediliyor. Golden Key’nin doğal sebze bahçesinden kahvaltınızda yemek istediğiniz sebzeleri seçin, balıkçılık ve arıcılıkla geçinen köy halkının taze balıklarını, bal ve reçellerini tadın. Cesaretiniz ve güvendiğiniz bir aracınız varsa, işaretlenmemiş Amazon Koyu- Yedi Adalar- Martı Koyu- Löngöz- Karacasöğüt- İngiliz Limanı güzergâhında Gökova’yı karadan gezin. Duraklayarak, 2,5-3 saat süren ve Muğla asfaltında sona eren 52 kilometrelik yoldan ayrılmadan önce ünlü denizci Sadun Bora’nın İngiliz Limanı’na hediye ettiği denizkızı heykelini görün...

Ege- Akdeniz kıyı bandında Karaot Kumsalı kadar çevresinde bu denli doğal güzellik barındıran bir yere rastlamak kolay değil. Kumsalın gerisi büyük oranda betonlaşmadan korunmuş. Ayrıca burası koruma altındaki caretta caretta kaplumbağalarının üreme alanı. Kumsalın batısında yer alan Akgöl tatlı su gölünde ve civarındaki geniş sazlık alanda birçok canlı ve endemik bitki bulunuyor. Kumsalın batısında narenciye bahçeleri yer alırken doğu tarafını ise deniz kıyısına kadar inen endemik Sığla Ağacı Ormanı kaplıyor. Bölge doğal SİT olarak koruma altına alınmış. Köyün içlerine doğru, korunmuş geleneksel Akdeniz sahil köyü yaşamının izlerini de sürmek mümkün. Yanıklar köyü, Muğla istikametinde, Fethiye’den 15 km uzaklıkta bir sahil köyü. Köyde sebze ve meyve yetiştiren bazı çiftçiler uluslararası sertifikalı organik tarım yapıyor. Toprak köy yollarından yürüyerek narenciye bahçeleri arasına yayılan köyü keşfetmek mümkün. 6 km uzunluğundaki kumsalın batı tarafı ince kum. Kenardaki kayalıklar şnorkelle dalışa uygun. Kumsalın büyük bölümünde tesis yok. Küçük bir iki kamp yeri, bir tatil köyü ve küçük bir otel olan Yonca Lodge (www.yoncalodge.com) bulunuyor. Köyün yerlisi bir aile tarafından işletilen, geniş bir meyve bahçesi içinde kurulu Yonca Lodge’un bir yanında Sığla Ağacı Ormanı var diğer yanından ise doğal yaşamın sürdüğü küçük bir dere akıyor. Manzara güzel, çevre doğal. Deredeki ördekler, yaban saz tavukları, kurbağalar neşeli. Ağaçların gölgesinde şezlongların, kumsalda köşklerin bulunduğu plajı özellikle sakin. Yonca Lodge’da yemekler kumsalda, bahçede ve dere kenarında ağaçların altında veriliyor. Yumurtalar kümesten, yeşillikler ve birçok sebze ve meyve bahçeden, balıklar hemen önünde uzanan denizden, organik ve doğal ürünler kullanılıyor. Restoranda bir piyano, akordu yapılmış olarak bekliyor. Bazı günlerde tuşların başına ekipten biri, bazı zamanlarda ise misafirler oturuyor. Meyve ağaçları arasındaki klimalı odalar içinde çocuklu aileler ve denize daha yakın olmak isteyenler için farklı seçenekler var. Kumsalda samanyolu ile yıldızları izleyin, dolunayda geceyi kumsalda geçirin, sıcak bir günde Batı Toros Dağları’nın derin kanyonlarından gelen su ile beslenen ve Yanıklar köyünün içinden geçip kumsaldan Akdeniz’e karışan Kargı Çayı’nın kaynağına doğru vadide kısa bir yolculuğa çıkıp buz gibi sularda serinleyin, köydeki at çiftliğinin atlarıyla kumsalda gezin...

Amasra’dan devam ederek Batı Karadeniz’in koy ve kumsallarını geride bırakan virajlı yol, 13. km’de Bozköy Plajı’ndan, 1 km sonra Çakraz’dan, 10 km daha ileride ahşap tekne yapımında Türkiye’nin en önemli iki koyu olan Tekkeönü ile 8 km sonra da Kurucaşile’den geçer. Cide’ye 13 km kala yolun tepesinden kendini gösteren Gideros Koyu ise bu rotanın sürprizi sayılabilir. Gideros’a önce yüksekten bakmak gerek. Her türlü havada dalgaya korunaklı bu limanda zamanında korsan gemileri demirlermiş. Bir havuz şeklindeki Gideros, bir boğazdan girince oval şeklinde, iki dağ arasında bir koy. Aşağıda kestane, ıhlamur, beydin ve çam ağaçlarının arasında bir pansiyon, iki restoran, koruma altına alınmış bir taş cami var. Gideros’un plajı pek yok, sahil taşlı ve çakıllı. Biraz serin olsa da denizi berrak ve kapalı bir koy olduğundan dingin. Sandalla koyun dışına açılabilir, denize girebilir, balık tutabilirsiniz. Ahşap masa ve sandalyeleriyle koyun mütevazılığına ayak uyduran, Nisan- Ekim arası açık Gündoğdu Pansiyon'un (0366 871 83 05- 0543 390 74 21) sahibi Nurcan Ünal, doğma büyüme buralı. Cin gibi bir kadın. Misafirlerini koyda sandalla gezdiriyor, Hamam isimli mağaraya götürüyor. Beş odalı 17 yataklı pansiyon, koyun sessizliğiyle uyum içinde, televizyon yok, internet var. Pansiyonun önünden denize girmek mümkün. Akşamüstleri taksiyle ya da yukarı yoldan geçen otobüslerle sarı yazması ve aynalı sandığıyla ünlü, Rıfat Ilgaz’ın kenti Cide’nin çarşısına gidebilir ya da patika yollarda gezinti yapabilirsiniz. Sit alanı olduğu için koydaki spor aktiviteleri kısıtlı. Bazen trekking için dışarıdan gelen turlar oluyor. Nurcan Hanım dalış yapmak isteyen misafirlerine sandalını ödünç veriyor, gerek duyan olursa da profesyonel dalgıç yeğenini yolluyor. Pansiyonun restoranındaki sebzeler, Ünal ailesinin tarlasında yetişiyor. Balıkları kendileri tutup pişiriyorlar. Ortam öyle samimi ki, konaklamakta olan misafirler yeni gelenleri pansiyona buyur ediyorlar. Dolunayda ayaklarınız denizin içindeyken sessizliği yaşayın. Nurcan Hanım’ın bahçeden topladığı ısırgan, ebegümeci ve pazı gibi otlarla yaptığı bulgurlu köy yemeğini ve ekmeklerini tadın...

Marmaris’e 24 km mesafede, bakir kalabilmiş Kumlubük Koyu, burayı sarmalayan muhteşem coğrafyasıyla civardaki diğer yerleşimler arasında sivriliyor. İmara açık olmadığından yeni yapılaşmaya izin verilmeyen koyun içinde, arkasında görkemli dağların ve kanyonların yükseldiği 2 km’lik plaj olabildiğince sakin. Plaj kum, deniz temiz. Kendi malzemelerinizi getirirseniz dalış yapabilirsiniz. Ayrıca koy içinde su sporları merkezleri var. Jet- ski, banana, ringa yapmak mümkün. Marmaris’ten kalkan gezi tekneleri bu koyda bir saat mola veriyor. Koyda toplam dört otel ve üç de restoran var. Otellerden dağ yamacında olan Dionysos Hotel haricinde diğerleri denize sıfır. Hepsinin şezlong ve şemsiyeleri var. Restoran seçenekleri arasında özellikle Dionysos Sea Club Restaurant ile Hollandalı Ahmet Yat Club, İstanbul’un gözde restoranlarını aratmayacak kadar kaliteli. Oteller arasında da, denize çıkıntı yapan kayalık kütlenin üzerinde koya hakim manzarası olan, gerek taş ve ahşap doğal mimarisi ve muhteşem manzaralı teraslarıyla koyun tam ortasındaki Villa Florya (www.villaflorya.com) göze çarpıyor. Otelin zeytin ağaçları, zakkumları, palmiyeleri ve çim alanlarıyla yoğun bir bahçesi var.

Kaş’tan ancak yürüyerek ya da tekneyle ulaşılabilen doğal koy Limanağzı, 3. derece doğal SİT alanı olması sayesinde merkezdeki plajların yapılaşmadan gördüğü zarardan kendini uzak tuttu. Koyda bulunan tesislerin plajları genel olarak çakıl taşı. Tesislerin kano ve deniz bisikletleri var. Olta balıkçılığı yapanlar kaya sokarı ve sabah erken kalamar avlayabiliyorlar. Şnorkel de yapmak mümkün. Kaş’tan kalkan ve 20 dakikada buraya ulaşan tur tekneleri sırasıyla Nuri’s Beach (0538 899 32 72, www.nurisbeach.com) - Don Quijote (0532 437 20 22)- Otağ Otel (0532 363 89 95) - Bilal’in Yeri (0535 395 81 82, www.kasbilalsbeach.com) tesislerine uğrar. Önceden haber vermek şartıyla bahçesinde kamp da kurabileceğiniz Nuri’s Beach, buranın en eskisi. Klimalı bungalovları da var ve ayrıca iskelesine gelen yatlara ücretsiz bağlama ve elektrik servisi veriyor, su temin ediyor. Ballı meyveli yoğurdu ünlü ve kendi yaptıkları zeytin ve zeytinyağından ikram ediyorlar. Bir aile işletmesi olan Bilal’in Yeri, özellikle denizi, Selime Hanım’ın zeytinyağlıları, zeytinyağında yaptığı patates kızartması ve avcı böreğiyle ün salmış. Bilal Bey 10 dakikalık bir yürüyüşle varılabilen Hıdrellez Mağarası için size yol gösterebilir. Bunların arasında, kaya mezarlarını gören Don Quijote, mavi beyaz, ahşap dekorasyonu, taş platformları, gölgelik çardakları, kayalıkların arasına yerleştirilmiş locaları ve barıyla koyun en şık ‘’beach club’’ı. Deniz ürünleri, kalamar ve ahtapot ızgarası, deniz ürünleri spagettisi taze, günlük malzemeden. Koya bakan verandalı, klimalı ve cibinlikli yatakları olan sekiz odası var. Limanağzı’na Likya Yolu’ndan da gidiliyor. Çok iyi bir yürüyüşçü olmak gerekmiyor ve Küçük Çakıl’dan başlayıp Büyük Çakıl’dan geçen işaretli patikadan bir saat sonra Limanağzı’nda Nuri’s Beach’e varıyorsunuz. Likya Yolu yürüyüşçüleri, yine bu kırmızı- beyaz işaretleri izleyerek, Limanağzı’ndan Kekova’ya devam ediyorlar. Plajlardan uzakta kayalıkların üzerinde kitap okuyun, Limanağzı akşam güneşini almaya başlayıp deniz göl gibi olduğunda sahildeki masalarda balık keyfi yapın, Türkiye’nin en ünlü yürüyüş yollarından Likya Yolu’nda yürüyün...

Hemen bir ucundaki “kafana göre takıl, kafana göre giyin, kafayı hiçbir şeye takma” felsefesini esas almış kamp yeri Sundance (www.sundancecamp.com) ile birlikte anılan Phaselis Koyu, gerek bir yanında onu koruyan Phaselis antik kenti gerekse hiçbir zaman bakir ve vahşi arazilerini feda etmeye yanaşmamış iki kardeş sayesinde insandan çok doğaya kaldı. Sundance ile konumuyla Akdeniz’in en güzel antik kentlerinden biri olan Phaselis arasındaki koy, ancak rüyanızda görebileceğiniz bir coğrafya adeta. Anahtar kelime; sabah erken... Sundance’ten henüz güneş doğanın kokularını bozmadan yola çıkarsınız. Ahşap köprüden geçip ormana doğru ilerleyince üzerinde Phaselis yazan ahşap tabelayı göreceksiniz. Ormanın derinliklerine girmeden ve önünüzdeki kayalıklara çıkmadan önce Akdeniz’e açılan koyun bir bölümünü göreceksiniz. Burası sabahları çıplak denize girilecek kadar sakindir. Öğlene doğru tur teknelerinin uğradığını hatırlatmakta yarar var. Sundance’in koyun bir parçası olan taşlık sahiline göre burası daha düzgün bir kumsala sahip. Su Akdeniz’in medar-ı iftaharı berraklıkta, kum ince, deniz yavaş yavaş derinleşiyor, genelde çok fazla dalga olmuyor ve alabildiğine bakir. Şezlong, şemsiye yok. Sundance’te kalmasanız da günübirlik olarak burada vakit geçirebilir ve her türlü ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Burası özel bir koy değil ancak mangal, tüp ve zıpkın getirilmemesi Sundance tarafından titizlikle kontrol ediliyor. İlk kumsalın ardından denizin içinden yüzerek ya da kayalıkların üzerinden bir patikadan koyun ikinci kısmına devam edin. Yanınıza su almalısınız. Yürüyüş yaklaşık 1 saat sürecektir. Hemen kumsalda minik yengeçler görecekseniz. Açılanlar kaplumbağa da görüyorlarmış. Şnorkel için uygun sular bunlar. Deniz mevsimi uzun, nisandan aralığa. Vardığınız yer çam ağaçlarının arasında, denize sıfır, çalılıkların taşların arasından fışkırdığı muhteşem bir antik kent. Eğer yine aynı yoldan yürümek istemezseniz Sundance’e haber verin tekneyle gelip sizi alabilirler. Sundance, eşine az rastlanır türde bir kamp yeri. Önceleri sadece ağaç evleri ve iddiasız, şirin bungalovları vardı artık daha konforlu birkaç kerpiç evi var, bazıları klimalı. Hepsi çam ağaçlarının altında. Sundance’in müdavimleri asıl buraya yaz mevsimi dışında gelenlerdir. Yaz- kış mutfakta leziz yemekler pişer. Çadırlar en muhteşem manzaralara karşı kurulur. Kampta dört köpek, beş kedi, ellinin üzerinde tavuk, güvercinler, beş at, otuz ördek ve yavruları, kazlar, ördekler devamlı etrafta dolaşırlar. Sabah serinliğinde, Sundance’ten Phaselis’e yürüyün, Phaselis Plajı’nda kendini kuma gömen yengeçleri izleyin, Phaselis güney limandan Tahtalı Dağı’na bakın, iki yanında çam ve sedir ağaçlarının sıralandığı Phaselis antik yolu yürüyün, Sundance’in barında ateşin etrafında canlı etnik müzik dinleyin, köprüde uzanıp yıldızları seyredin...

Hem Akdeniz hem de Ege’nin en güzel taraflarını almış Datça, sapa olmasıyla ruhunun naifliğini, kolay tüketilmemiş olmasıyla da doğasının bakirliğini korumayı başarabilmiş ender yerlerden. Hala çılgın kalabalıklardan uzakta koyları ve kumsalları var. Yarımadanın Akdeniz’e bakan koylarından biri olan Kargı, Datça’nın en güzel koylarından. Koy, kuzey ve güneybatı rüzgarlarına kapalı. Koyda minik bir doğal gölet, kuzeydeki yamaçlardan gelen su ile beslenen Kargı Deresi, ayakta durma savaşı veren bir kilise kalıntısı, bir yat çekek yeri, birkaç kafe ve yeni açılan bir beach club var. Club Nirva, Yeşim Bar, Celal’in Yeri, koydaki işletmeler ve buralarda isteyenlere şemsiye ve şezlong temin ediliyor. Günübirlik gezi tekneleri günlük turlarının son durağı olarak Kargı Koyu’na demirliyorlar. Kargı’nın, özellikle ıssız olduğunda, kendine özgü bir atmosferi var. Koydan Domuzçukuru’na doğru iki saat süren bir yürüyüş yapmak mümkün. Patika işaretlenmemiş olduğundan bir bilenle yürümekte yarar var. Kargı Koyu’na en yakın konaklama 1 km mesafedeki Villa Aşina (www.villaasina.com.tr). Yunan adası Simi’ye bakan otel, taş yapısı, ahşap tavanları, koleksiyon objeleri, Aşina Sokağı ve mutfağıyla, Datça’nın en samimi, sıcak otellerinden. Kalmayanlar bile, mutfağa bizzat giren otelin sahibi Bülent’in yemeklerini tatmak için buraya uğruyorlar. Dolunayda Villa Aşina’da hamurda balık ve Datça’nın hayatınızda hiç duymadığınız otlarını tadın, Knidos antik kentini gezin, Datça koylarında tekneyle gezin, taze bademini tadın, eski Datça’yı görün... 

Tatil ve Göcek / Koylar ve Adalar

YASSICA ADALAR
Öyle küçücük adalar ki, tek tek adları bile yoktur. Hepsine birden Yassıcalar denilip geçilmiş. Adalarda hiç bir tesis yok. Büyükçe olanının denize uzanan kumsallı burnunun ucunda küçücük bir havuzcuk oluşuyor. Minik bebekler için özel olarak yapılmış gibi. Burada adalar arasında yüzme macerasını da korkmadan deneyebilirsiniz. Adalar arasındaki en yakın mesafe 12 metredir. Yarım saat kadar yüzebiliyorsanız dört adayı dolaşabilirsiniz. Dilerseniz adalara çıkıp yürüyebilirsiniz. Yalnız yanınızda spor ayakkabı bulundurmayı unutmayın.

GÖCEK ADASI
Göcek Adası, Göceğin doğal bir liman olmasındaki en büyük etkendir. Göcek'in tam girişinde bulunduğu için Göcek'i Gün Doğusu, Keşişleme ve Kıble yönünden esen rüzgarlardan büyük bir oranda korur. Bu ada üzerinde irili ufaklı çok sayıda plaj vardır. Yatçılar tarafından en çok ziyaret edilenleri batı yönündeki batı koyu ve doğu yönündeki incirli koy'dur. Adada incirli koy dışında hiç bir ticari alan yoktur. İncirli koy'a yaz aylarında Göcek Belediye Marinasıdan her saat başı dolmuş tekneler çalışmaktadır. Aynı zamanda bu tekneler her saat başında koydan Göcek yönüne haraket etmektedir.

ZEYTİNLİ ADA
Yassıcaların güney ucunda. Adından da anlaşılacağı üzere ada zeytin ağaçlarıyla kaplı. Özel mülk olan tek ada. Adada Osmanlı dönemine ait bir zeytin sıkma atölyesi de var.

GÖSÜN KOYU
Domuz adasının güneyinde, girişi epeyce dar, çevresi çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı uzunca bir koydur. Koyun uç noktasında karaya çıkanlar, kaya mezarları ve antik kalıntılarla karşılaşacaklardır.

AYTEN KOYU
Club Marina'nın yanından geçerek devam edeceğiniz yol sola doğru keskin bir dönüş yapıp, deniz seviyesine indiğinde, çam ağaçlarının denizle iç içe olduğu şirin Ayten Koyu'na vardınız demektir.  Bu koyda herhangi bir tesis bulunmamakta. Denizi hafif taşlık olmakla beraber her zaman sıcak ve sakindir.

TERSANE ADASI
Körfezdeki adaların en büyüğüdür.  Mübadele sonrasında boşaltılmış eski Rum yerleşiminin kalıntıları yer alıyor adada. Adanın adını aldığı bir tersane ve gözetleme kulesinin kalıntısı karşınıza çıkacak ada gezisinde. Denizcilerin yaz ve kış koyları adını verdikleri iki koy, mavi yolculuk ve günübirlik gezi teknelerinin uğrak yeridir. Dar bir boğazdan girdikten sonra karşınıza çıkan kış koyu birçok yatçının aniden çıkan rüzgarlarda korunmak için sığındığı noktalardan bir tanesi.

DOMUZ ADASI
Prens adası da deniyor. Bir zamanlar adada bol yaban domuzu bulunurmuş.  Adanın rüzgara kapalı limanına tekneler rahatlıkla yanaşıyor ve demirliyor.

HAMAM KOYU (Cleopatra)
Mavi yolculuk ve günübirlik tekne turlarının uğramadan geçmediği koy. Mavi yolculuk tekneleri ve yatlar gecelemeyi çok seviyor. Günübirlik tekneler ise genellikle yemek molasını bu koyda veriyor. İskelenin hemen yanı başında, bir bölümü sular altında kalmış Bizans manastırı kalıntılarını göreceksiniz. Tekneden çıkıp kıyı boyunca ve orman içinde keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Kıyıda yatlara hizmet veren çardak lokantalar var.

Kendinize güveniyorsanız Kleopatra Hamam Koyu ya da Yavansu’dan tepeye doğru yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşle antik kent Lydae’ye çıkabilirsiniz.

TAŞYAKA KOYU
Tersane Adasının kuzeybatısında yer alan Taşyaka koyu, ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu ve arkadaşlarının 1970’li yıllarda ziyaret ederek hayran kaldığı ve bu seyahat esnasında bir kaya üzerine yaptığı balık resmi nedeniyle Bedri Rahmi Koyu diye anılıyor.

Koyda salaş lokantalar ve yatların yanaşması için ahşap iskeleler bulunuyor. Suyu güzel çeşme, zakkumlarla süslenmiş çakıllı bir plaj, Bedri Rahmi’nin kayaya yaptığı balık resmi, sanatçı Azra Erhat’ın çakıl taşlarından uçurtma mozaiği koya ilgiyi artırır. Kuzeyde çeşme tarafındaki kayalıklara oyulmuş kaya mezarları, teknelere hizmet veren restoranın bulunduğu düzlükte buz gibi su kaynağı dikkat çeker. Kaynak etrafı betonla çevrilmiş ve küçük bir havuz elde edilmiş. Sıcak günlerde havuz çekiyor insanı. Düzlükteki patikayı bulup yokuşu tırmananlar yarım saatlik yürüyüş sonunda üç beş haneli Kilisebelen Köyüne ulaşıyor. Dalaman ovasını, Havaalanını, Kocagöl ve Baba adayı içine alan manzara çok güzel.

SARSALA KOYU
Korunaklı yapısı ve doğal plajı ile hem denize girmek hemde teknede gecelemek için tercih edilen koylardandır. Uzun çakıllı plajı, arkada içlere doğru giren ağaçlıklı ovası, çam ağaçlarıyla kaplı dağlarla çevrelenmiş olması Sarsala’yı çekici kılar. Teknelerin en çok bağlandığı Küçük Sarsala koyunda bir restoran ve iskelesi bulunur. Bu koydan Taşyaka koyuna doğru yüründüğü taktirde Likya uygarlığından kalma kaya mezarları gezilebilir.

YAVANSU VE GÖBÜN KOYLARI
Tropikal coğrafyalarda rastlanabilen nefes kesen sualtı görüntülerine sahiptir. Her iki koyda bulunan ve tekne yolcularına hizmet veren restaurantlar size bu güzel atmosferde farklı anlar yaşama imkanı verir. Kapı ve Merdivenli koylarının sessiz ve sakin kimliği, yalnızlık arayan tekne yolcuları için yemyeşil çamların arasında kaybolmanızı sağlayacaktır. Kolaylıkla karaya çıkmanızı sağlayan sahil bandından kıyıya çıkıp, kısa yürüyüşlerle çevreye göz atıp tanıma imkanı bulabilirsiniz.

SIRALI BÜK LİMANI
Küçük ve büyük Hurmalı koylarını içerir. İsteyen yat ve tekneler bağlanabilir.

OSMAN AĞA KOYU (Çeşmesi)
Hafta sonlarında yerli halkın piknik yapmak ve dinlenmek için tercih ettiği koylardan biridir. Koy içerisinde yılın 12 ayı akan bir çeşme mevcuttur.

AT BÜKÜ (Kargılık-Karanlık koy)
Koy içerisinde yerli halkın kargı diye adlandırdığı kamışlar vardır. Koyun durgun denizi özellikle çocuklu aileler tarafından tercih edilir.

GÜNLÜKLÜ KOY
Günlüklü koy, yakın çevreden pikniğe gelenlerin de akınına uğradığı, plajı ve çevresi güzel bir koydur. Sahilinde çeşme de vardır. Günlüklü içinde kalabalıktan uzağa bağlanmak isteyenler için küçük ve korunaklı koylar da vardır.

BOYNUZ BÜKÜ
Koy içinde yatların yanaşması için ahşap bir iskele bulunmaktadır. Günlük ağaçlarıyla kaplı koyda yapılacak kısa yürüyüşlerde çok sayıda bitki türü ve kuş türüne rastlamak mümkündür.

KİLLE BÜKÜ
Kille bükü sahilinde plaj, plajın arkasında çamların gölgesinde bir kilise kalıntısı bulacaktır karaya çıkanlar.













 

SATILIK KOYLAR

2010’un Şubat ayında “Villa fiyatına satılık koy” başlığı ile bir haber yapmış ve Marmaris, Finike, Bodrum, Dikili-Çandarlı, Foça, Urla ve İzmir-Menderes’de satılık 17 koy olduğunu yazmıştık. Aradan neredeyse 2 yıl geçti ve Türkiye genelinde satılık koyları yeniden araştırdık. Marmaris’ten Datça’ya, Bodrum’dan ve Milas’a kadar satışa çıkarılan koyları tespit ettik.

KİMLER ALIYOR
Koylara yatırım yapanların profilleri oldukça farklı. Koyları pazarlayan emlakçılar, en çok yat veya çekek yeri için koy arandığını söylüyor. İmara açık olan koyları ise ağırlıklı olarak otel yapmak için satın alıyorlar. İş ve sanat dünyasından tanınmış isimler ise gözlerden uzak kalabilmek için koylardaki arazilere yatırım yapıyorlar. Özel tapulu olmasına rağmen koyların bir kısmı doğal SİT alanı içinde kalmış. Bir kısmının ise otel veya konut imarı bulunuyor. Emlakçılar, koyların en çok yatırım amacıyla satın alındığını vurguluyorlar.

BİROL GÜVEN KOYU
Marmaris’te Gökova’da emlakçılık yapan Foto-Emlak Ofisi’nden Mehmet Atıcı, geçtiğimiz sene Çocuklar Duymasın dizisinin yazarı ve yapımcısı Birol Güven’e Gökova’da 4 dönümlük bir koyu 850 bin TL’ye sattığını söylüyor. Çökertme mevkiinde Liman koyu olarak anılan koy, şimdilerde Birol Güven koyu olarak anılıyormuş. Çökertme’de satılık başka koylar da olduğunu vurgulayan Atıcı, Birol Güven’in satın aldığı koyun hemen arkasında bulunan Molla İbram Koyu’nun da satılık olduğunu belirtiyor.
Gökova’da koy arayan bir başka isim de Mustafa Koç. Koç, geçtiğimiz yıl Gökova’daki Kocaoğlan Koyu ile ilgilenmiş. Bodrum’a doğru 2 km ötesinde liman inşa edilen Kocaoğlan Koyu’ndaki araziyi,  Mustafa Koç özel uçağı ile havadan incelemiş.

GÖKOVA KOCAOĞLAN KOYU
Gökova’da 16 bin metrekare araziye sahip olan Kocaoğlan Koyu, 16 milyon TL’le satışa çıkarılmış. Denize 70-80metre kıyısı bulunan düz arazi, yukarıya çıktıkça eğim kazanıyor. Fırtına olsa bile bu bölgede hiç lodos ve poyraz olmadığı için tersane ya da yatlar için çekek alanı olarak kullanılabileceği belirtiliyor. Stabilize yol bulunan arazinin, yakınında elektrik ve su var. Doğal SIT alanı olan ve imar bulunmayan koyun, satışı halen devam ediyor.
İrtibat tel: 0252 532 22 71

GÖKOVA LİMAN KOYU
Gökova körfezinin cenneti, adeta incisi diye adlandırılan Ören beldesinin bahtsız aşıklar diyarı Çökertme Liman Koyu’nda (yeni adıyla Birol Güven Koyu)  satılık başka araziler de var. Denize sıfır arazilerin imar çalışması devam ettiği ve onay aşamasında olduğu belirtiliyor. Arazilerin dönümü 350 bin ile 400 bin TL arasında satılıyor.
İrtibat tel: 0252 532 22 71

GÖKOVA ÇÖKERTME KOYU
Gökova Çökertme Koyu’nda denize sıfır 7 dönümlük arazi için sahipleri 800 bin TL istiyor. Deniz manzaralı arazi, yukarıya doğru dikleşiyor. Arazinin imar çalışmalarının devam ettiği ve onay aşamasında olduğu belirtiliyor.
Çökertme Koyu’nun Molla İbram mevkiindeki satılık arazilerin dönümü için ise 400 bin TL isteniyor.
İrtibat tel: İrtibat tel: 0252 532 22 71

GÖKOVA MAZI VE ILGIN KOYU
Gökova Körfezi’ndeki Mazı Koyu’nun İnceyalı mevkii ile Hurma mevkii ile Ilgın Koyu’nda da farklı büyüklüklerde satılık araziler mevcut. Her iki koyda da arazilerin dönüm fiyatı 250 bin ile 300 bin TL arasında değişiyor. Turizm gelişme sahası içerisinde olan koylar, 100 bin’lik planlara dahil edilmiş. Koylardaki araziler imarlarının onay aşamasında olduğu belirtiliyor.
Mazı Koyu’nda satışa çıkarılan 50 bin metrekarelik arazi için 5 milyon euro isteniyor. Koyda yol, su ve elektrik mevcut. İmar izni çıktıktan sonda koya 5 yıldızlı, 145 odalı ve 500 yatak kapasiteli bir otel yapılabileceği ifade ediliyor.
İrtibat tel: 0252 532 22 71

BODRUM KARAADA
Gökova Körfezi’nin Bodrum bağlantı noktasında Yalıçiftlik ile Halikarnas arasında Karaada karşısında yer alan ve denize 250 metre cephesi bulunan koyda 101 dönüm arazi için 50 milyon euro isteniyor. Henüz yolu olmayan koy, 100 bin’lik imar planına dahil edilmiş. Yalıçiftlik beldesine 6 kilometre uzaklıktaki koy, Bodrum İçmeler Tersanesi’ne ise 4 kilometre mesafede.
İrtibat tel: 0252 532 22 71

BODRUM ÇİFTLİK
Bodrum Çiftlik mevkiinde bulunan 10 bin 650 metrekarelik koy içinde denize sıfır konumdaki arazi 2 milyon TL’le satışa çıkarılmış. Orak Adası karşısında orman arazisine komşu olan koydaki özel gayrimenkulü, kiralama yöntemiyle 50 bin m2 kullanım alanına çıkarmanın mümkün olduğu belirtiliyor.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

MARMARİS AKBÜK
Akyaka’dan yukarı Akbük’de bir 471m2 ve 6 bin 674 m2’lik iki parselden oluşan toplam 8 bin 145 m2 olan arazinin, istenilirse tek tek parsel olarak da satışı mümkün. Denize sıfır konumda bulunan arazinin, denize 105 metre cephesi bulunuyor. Doğal sit alanı içindeki arazinin içinde 250 adet yetişkin zeytin ağacı var. Arazinin yat-çekek yeri olarak veya muhtelif amaçlı kullanımı mümkün. 850 bin TL istenen arazi için pazarlık payı mevcut. Marmaris’te belediye hudutları dışında kalan bölgede imar bulunmuyor. Bu nedenle turistik tesis ya da konut inşaatı yapılamıyor. Bölgede marina inşa etmek ise özel prosedürle belirlenmiş.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

MARMARİS SELİMİYE
Marmaris Selimiye Köyü’nde, denize sıfır ve yüzde 10 eğime sahip iki parselden oluşan özel koyun yan tarafındaki arazi hazineye ait. Muğla ili sınırları içinde Selimiye manzaralı olan koy, 18 maddeden oluşan ve Ağustos 2005’de yürürlüğe giren, özel çevre koruma bölgelerine ait 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planlarındaki kırsal yerleşim alanlarına ilişkin geçiş dönemi yapılaşma koşulları hakkındaki yönetmelik kriterlerine de uygun. 6 bin 390 metrekarelik araziye sahip olan özel koy için istenen fiyat ise 2 milyon 600 bin TL.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

MARMARİS ERLE KOYU
Marmaris Selimiye girişindeki Erle Koyu’nda denize sıfır üç parselden oluşan toplam 14 bin 92 metrekarelik koy için 5 milyon TL isteniyor. Sahipleri, Rodos’tan gelerek koyun tamamını satın almış. 1928 yılına kadar padişah tapusu olan arazi, 1937 yılında cumhuriyet tapusuna çevrilmiş. Ancak bölge SİT alanı ilan edildiğinden, 60 yıllık zilletlik bir türlü kadastro tapusuna dönüşememiş. Ancak satışa çıkarılan arazilerin yerleri ve büyüklüğü hakkında açılan dava sonuçlanmış. 2 parsel arazinin hazineye verilmesine karar veren mahkeme, hazine arazileri üzerinde bulunan ağaçların ürünlerinin kullanım hakkını ise aileye vermiş. Hazineden iki parselin satın alınması da mümkün. Aile, 2 parseli satın almak için resmi olarak müracaat etmiş. Aile, elinde bulunan resmi tapulu 7 bin 659 m2, 3 bin 676 m2 ve 2 bin 757 m2 büyüklüğündeki üç parseli ise satışa çıkarmış. İki küçük parsel SİT alanı kapsamında olmasına rağmen, büyük parsel için herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Halen günübirlik tesis faaliyeti sürdürülen arazide, 250 m2 kapalı alana sahip tek ev inşa etmek ya da marina yapmak mümkün. Hazineye bırakılan parselleri, sınır komşu öncelik hakkını gözeterek kiralama veya satın alma yoluna giderek, toplam 45 bin m2 civarındaki araziye turistik tesis inşa etme olanağı da bulunuyor. Mevcut durumda ise legal olarak çekek yeri yapma izni mevcut.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

MARMARİS GERBEKSE
Marmaris’e araçla 45 dakika mesafede bulunan koy, 165 bin metrekare büyüklüğe sahip. Denize sıfır konumundan başlayıp geriye doğru genişleyen resmi tapuya sahip olan arazi için 9 milyon TL isteniyor. Arazinin satışı için yasal bir engel yok. Ancak birinci derece sit alanı olduğu için, bugün için konut veya turistik tesis yapmak mümkün değil. Meyilli arazide, kısmen de kayalık bölümler mevcut. Büyüklüğü avantaj olarak gösterilen arazi, uzun vadeli yatırım amacı ile satın alınabilir. Satışa çıkarılan arazinin hemen arkasında, 150 bin metrekarelik bir parsel daha bulunuyor. Ormanla sınırı bulunan bu parseli zilletlikle satın alıp arazinin büyüklüğünü 315 bin metrekareye çıkarılabilir. Yol olmadığı için arazinin bulunduğu koya deniz yolu ile ulaşmak mümkün.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

DATÇA
Datça’da denize sıfır konumdan başlayan ve içeri doğru derinleşen iki adet parselden oluşan satılık koy. 7 bin 400 m2 ve 4 bin 25 m2 büyüklüğünde iki bitişik parseli, tek parsel olarak da satın almak mümkün. 7 bin metrekareden büyük parsel için 450 bin TL. 4 bin metrekarenin üzerindeki parsel için de 225 bin TL isteniyor. Denize sıfır konuma sahip, az eğimli arazinin her yerinden net bir biçimde Yunan adalarını görmek mümkün. Satışa çıkarılan koy, Palamutbükü’ne 5.5 km, Yazı Köyü’ne 4 km, Knidos’a 4.5 km ve Datça da yaklaşık 25 km mesafede. Arazinin içinde badem ve incir ağaçları bulunuyor. Arazinin en büyük avantajı ise asfalt yolla ulaşımının kolay olması olarak gösteriliyor. Birinci derece doğal sit alanı içinde kalan arazi, imar planı yapılabilme özelliğine sahip.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

DATÇA
Datça’da 38 bin metrekare büyüklüğünde resmi tapulu satılık özel koy için sahibi 4 milyon dolar istiyor. Çekek yeri ve marina yapmak için iyi bir konuma sahip olan koy, yatırım yapmak için da oldukça uygun.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

DATÇA DEĞİRMENBÜKÜ
Datça Yarımadası’nın en uç kısmında Knidos yolu üzerinde bulunan Yazıköy’ün Değirmenbükü mevkiinde bulunan koyda, 26 bin metrekare arazi için 750 bin TL isteniyor. Denize 300 metre cephesi var. Değirmenbükü Köyü’ne 3 km uzaklıkta yol ve suya sahip koyda, bir adet ev bulunuyor. Denize 300 metre cephesi bulunan koy, birinci derece SİT alanı içinde kalıyor.
İrtibat tel: 0252 413 30 89-90

MUĞLA MİLAS
Muğla-Milas Kıyıkışlacık’da denize sıfır 114 bin m2 araziye sahip olan koyda, yüzde 15/30 imar izni var. Arazinin denize yakın tarafı turizm, arka tarafları ise konut imarlı. Çek-çek ve 2 katlı evlerden oluşan bir site yapmak için uygun. Kıyıkışlacıkta’ki koy, Bodrum-Milas Havalimanı’na 35 km, Milas’a 40 km uzaklıkta. Satışa çıkarılan koy için 10 milyon dolar isteniyor.
İrtibat tel: 0252 284 52 22